Son yıllarda hızla artan gıda fiyatlarına dikkat çeken Gıda Mühendisleri Odası Gaziantep İl Temsilcisi Onur Aydın, Gıda fiyatlarındaki artış kontrol edilmezse yılsonunda açlık ve yoksulluk sınırının altındaki insan sayısının rekor seviyeye ulaşacağını söyledi. Aydın, “Güvenli ve dengeli beslenme maliyetleri geçen yıldan bu yana yaklaşık yüzde 40 artmış bulunmakta. Eğer gıda ve tarım politikalarında yapısal dönüşümler ve uzun vadeli politikalar üretilmez ise tablo çok karamsar. Gıda fiyatlarını kademeli azaltma ile ilgili makro stratejik plan ve önlemler acilen başlamaz ise her 4 kişiden 3 ü yoksulluk sınırının altında yaşama riskiyle karşı karşıya. Gaziantep’te 2009 yılında kemiksiz kuzu eti ortalama kasap fiyatı 15 TL iken 70 TL ye çıktı. 10 TL olan fıstık 65 TL Oldu. İyi kalitede bir baklavanın kg fiyatı 115 TL ye dayandı. Bu durum gastronomi kenti olan Gaziantepli esnafında satış ve kar oranlarında düşüşe neden olmaktadır. Gaziantep yerli ve yabancı turistlerin fıstık baklava ve yöresel lezzetleri deneyimlediği uğrak noktası ve gıda fiyatlarındaki artışı doğrudan tüketiciye yansıtmakta zorluk çeker. Fiyatların daha da artması yerli ve yabancı turistin tepkisine neden olabilir.  Türkiye’nin acilen kendi kendine yeten, gıda egemenliğini sağlamış bir ülke konumuna gelmelidir” dedi.

EĞER ARTIŞ KONTROL EDİLMEZ İSE TABLO ÇOK KARAMSAR

Gıda fiyatlarındaki artış kontrol edilmezse yılsonunda açlık ve yoksulluk sınırının altındaki insan sayısının rekor seviyeye ulaşacağına dikkat çeken Gıda Mühendisleri Odası Gaziantep İl Temsilcisi Onur Aydın, “Gıda fiyatlarındaki artış kontrol edilmezse yıl sonunda açlık ve yoksulluk sınırının altındaki insan sayısı rekor seviyeye ulaşacak. 2019 Yılı mayıs ayı için işçi sendikaları tarafından yapılan araştırmalara göre açlık sınırı 2200 TL, Yoksulluk sınırı 7.000 TL olarak belirlenmişti. Evli olmayan-çocuksuz bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ ise aylık 2.625 TL olarak tespit edilmişti. Nisan ayında gıda enflasyonu bir önceki yıla oranla %31,86 artarken, Mayıs ayında  bir önceki yıla göre fiyatlar %28,44 arttı. Gelirlerde yaşanan artış ile orantısız olan bu zamlar eğer kontrol edilemez, gıda fiyatlarının stabil hale getirilmesi ile ilgili strateji ve politikalar üretilemez ise şu an %60 olan yoksulluk sınırı altında yaşayan kişi oranı %75’leri geçebilir.  Her 10 kişiden 6’sı yoksulluk sınırının altında yaşamakta. Güvenli ve dengeli beslenme maliyetleri geçen yıldan bu yana yaklaşık %40 artmış bulunmakta. Eğer gıda ve tarım politikalarında yapısal dönüşümler ve uzun vadeli politikalar üretilmez ise tablo çok karamsar” dedi.

FONLAR GIDA ALTYAPISI İÇİN HARCANMALI

Fonların gıda egemenliği için gerekli alt yapıların sağlanması için harcanması gerektiğini belirten Aydın, “Gıda egemenliği bir toplumun en elzem ihtiyacıdır. Savaş ve savunma teknolojilerine milyar dolarlık yatırımlar yaparken tarımsal kaynakların verimli kullanılması konularında projelere ayrılan fonlar güdük kalıyor. Kendi tankını füzesini yapmak yerine kendi etini, patatesini üretmek daha acil bir ihtiyaç. Savaş baronları tarafından dünya barışının tehdit altında olduğu kaygısı 2. Dünya savaşından bu yana uluslararası mecralarda sürekli pompalanmakta, devlet ve toplumların savaş endüstrisine yatırım yapması teşvik edilerek elimizdeki avucumuzdaki kaynaklarımızı tanka, topa, füzeye yatırmamız isteniyor. Türkiye de halen sulama ve yenilenebilir enerji kaynakları altyapılarının sağlanması tamamlanmamışken, halen saman, et, patates, tohum ve zirai girdilerin büyük bölümü ithal edilirken, köylü köyden göçürülmüş, tarımsal araziler inşaat rantına açılırken savaş sanayine yapılan astronomik yatırımlar yerine bu fonların gıda egemenliği için gerekli alt yapıların sağlanması için harcanmalıdır” dedi.

HER 4 KİŞİDEN 3’Ü YOKSULLUK SINIRININ ALTINDA YAŞAMA RİSKİYLE KARŞI KARŞIYA

Gıda fiyatlarını kademeli azaltma ile ilgili makro stratejik plan ve önlemler acilen başlamaz ise her 4 kişiden 3 ü yoksulluk sınırının altında yaşama riskiyle karşı karşıya kalacağına dikkat çeken Aydın, “Gıda fiyatlarını kademeli azaltma ile ilgili makro stratejik plan ve önlemler acilen başlamaz ise her 4 kişiden 3 ü yoksulluk sınırının altında yaşama riskiyle karşı karşıya. Temel besin maddelerinin döviz kurundan etkilenmesi ve ekonomik kırılganlıkla doğrudan ilişkilenen gıda fiyatlarındaki artış kontrol edilemez hale gelmiştir. Gaziantep te 2009 yılında kemiksiz kuzu eti ortalama kasap fiyatı 15 TL iken 70 TL ye çıktı. 10 TL olan fıstık 65 TL Oldu. İyi kalitede bir baklavanın kg fiyatı 115 TL ye dayandı. Bu durum gastronomi kenti olan Gaziantep li esnafında satış ve kar oranlarında düşüşe neden olmaktadır. Gaziantep yerli ve yabancı turistlerin fıstık baklava ve yöresel lezzetleri deneyimlediği uğrak noktası ve gıda fiyatlarındaki artışı doğrudan tüketiciye yansıtmakta zorluk çeker. Fiyatların daha da artması yerli ve yabancı turistin tepkisine neden olabilir.  Atasözünün dediği gibi topsuz silahsız savaşabilirsin ama ekmeksiz savaşamazsın. Türkiye’nin acilen kendi kendine yeten, gıda egemenliğini sağlamış bir ülke konumuna gelmelidir” diye konuştu.

BAHRİ UÇAR