Sergi açılışında konuşan Mumbuç, gelecekten umutlu, hayal edebilen iyi niyetli öncü insanlara ihtiyaç olduğunu söyledi. Çocukluğundan beri zaman zaman kara kalem, sulu boya, yağlı boya resim çalışmaları yaptığını belirten Mumbuç, seramik çalışmalarında leke, renk, çizgi, doku ve armoniyi bütünlük içinde harmanladığına vurgu yaptı. 

Seramiğin suyla yoğrulma ve ateşte pişme sonucunda ortaya çıkmasının insanın olgunlaşma sürecini hatırlattığını kaydeden Mumbuç, “İnsanların da olgunlaşması zorluklar karşısında yoğrulmasıyla mümkündür. Seramik de benzer bir sürecin sonunda ortaya çıkıyor” dedi. 

“Aslında kendimi tarif etmem gerekirse bir sanatsever ve koleksiyoner olduğumu söylemem gerekir. Yıllarca Gaziantep’in sanat ve kültür dünyasına katkılarda bulundum” diyen Mumbuç, “Bir yıl önce eşimle birlikte Demet Akınal’ın seramik atölyesine devam ederek uzun soluklu bir çalışma içerisine girdim. Başlangıçtaki deneysel uğraşlardan sonra bir konuyu takip etmek bana daha uygun geldi. Doğa ve renkler sergisi yaşadığımız dünyanın bir şansı, ışığın huzur veren bin bir tonunu hatırlatmak amacındadır. Renkler sadece ışığın tayflarındaki somut çeşitlilik amacıyla değil, aynı zamanda insanoğlunun bireyleşmesi, farklılaşması ve bunun sonucunda oluşan kültürel zenginlik amacıyla da kullanılıyor. Seramik sanatı çok farklı şekillerde icra edilebiliyor. Sergimde doğa ve içerdiği renkleri resimsel perspektifle rölyefler tarzında işledim” ifadelerini kullandı. 

Doğanın sunduğu kendiyle barışık renk zenginliğini, tüm toplum katmanlarının, farklılığının oluşturduğu zenginlik olarak algılaması gerektiğine dikkat çeken Mumbuç, “Sergimin Gaziantep kültürel yaşamına katkılarda bulunacağını umarak tüm sanatseverleri davet ediyorum. Bırakalım duyularımız ve duygularımız özgür ve bağımsız olsun. Zenginliğimizi fark edelim” şeklinde konuştu. 

Çağdaş dünyaya yetişebilmenin medeniyet yolculuğunda tüm ulusların esas amacı olması gerektiğini aktaran Mumbuç, “Bu nedenle gelecekten umutlu, hayal edebilen iyi niyetli öncü insanlara ihtiyaç vardır. Onlar sanatçılardır. Ancak sanat sadece sanat ile profesyonel olarak uğraşanların değil, kendi kültürel boyutunu arttırmaya çalışan her kişinin ilk amacı olmalıdır. Ülkemizin kurucusu büyük Atatürk bunu ilk fark eden insanlardan biri olarak sanatı ve sanatçıyı öven cümleler kullanmıştır. Tüm ulusların sadece bilim, eğitim ve teknolojide değil, sanat ve kültür alanında ilerlemeler kat etmeleri gerekir. Biz de ulus olarak, kendi kılıfımızı sıyırarak farklı kulvarlarda yarışmak istiyorsak bunu bir düstur olarak kabul etmeliyiz” diye konuştu. 

Galerinin 15 yıldır sanatın ve sanatçıların buluşma noktası olduğunu ve şimdiye kadar 250’yi aşkın sanatçıya ev sahipliği yaptıklarını anımsatan Sanko Sanat Galerisi Yürütme Kurulu Başkan Yardımcısı Cengiz Halil Çiçek ise Türkiye genelinde önemi bilinen bir galeri olduklarını ve bu anlamda çok mesafe kat ettiklerinin altını çizdi. Sanko Sanat Galerisi Kurucu Üyesi Gülay Karslıgil de Semih Mumbuç ve eşinin Gaziantep’te az sayıdaki koleksiyon sahibi insanlardan olduklarını anımsatarak, kendilerini bu sefer sanatçı olarak görmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi ve kutladığını bildirdi. 

Gaziantep Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Avni Gökalp ise Semih Mumbuç’u tıp doktoru, koleksiyoner ve engin kültürü ile tanıdıklarını, bu kez sanatçı yönüne tanıklık etmenin mutluluğunu yaşadıklarını kaydetti. 

Sanatçı Remziye Oğan da “Semih Bey biz sanatçıları yıllarca destekledi. Gaziantep sanatta hep ileriye gidiyor. Semih Bey’i sanatçı kimliği ile görmekten mutluyum. Özgün çalışmalarından dolayı kendilerini tebrik ediyor, sergilerinin devamını bekliyoruz” ifadelerini kullandı. 

Ressam Mizyal Karabiber Nacaroğlu’nun, çalışmalarından dolayı kutladığı Mumbuç’un sergi açılışına, sanatçının eşi Dr. Yeşim Mumbuç, sanatçılar ve sanatseverler katıldı. Konuşmalardan sonra Gaziantep Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Avni Gökalp, SANKO Holding tarafından bastırılan ve Gaziantep Arkeoloji Müzesi’nin bilimsel yayını “Belkıs Zeugma ve Mozaikleri” isimli bilimsel yayını, sanatçı Semih Mumbuç’a takdim etti. Mumbuç’un 19 heykel ve 37 resimsel seramik eserinin yer aldığı sergisi, Sanko Sanat Galerisi’nde, 12 Temmuz’a kadar her gün 10.00 - 22.00 saatleri arasında gezilebilecek. 

Prof. Dr. Semih Mumbuç 

1958 yılında doğan sanatçı ilk, orta ve yükseköğrenimini Ankara’da yaptı. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden 1982 yılında mezun oldu. 1998 yılında kulak, burun ve boğaz hastalıkları uzmanlık eğitimini tamamladı. 1994 yılından beri Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde öğretim üyesi olarak görev yapıyor. Geçmiş yıllarda kara kalem, yağlı boya resim çalışmaları yapan sanatçı, son bir yılda seramik üzerine yoğunlaştı. Aynı zamanda koleksiyoner olan Semih Mumbuç, 2019 yılında Demet Akınal Seramik Atölyesi ile birlikte karma sergi açtı. 

İHA