MÜSİAD Başkanı Çelenk, yurt dışından, döviz ve faiz üzerinden başlatılan ekonomik kuşatma sonrasında piyasalarda enflasyona neden olan fiyat artışı tartışmaları kapsamında, fırsatçılık yapan firmalarla ülkesi için üretim ve istihdam gerçekleştiren işletmelerimizin ayrıştırılmasının büyük bir zaruret olduğunu ifade etti. 

Ülkenin bütün kurum, kuruluş ve fertleriyle kenetlenmesi gereken bir dönemde, hem iş hayatını ilgilendiren konulara büyük bir hassasiyet ile yaklaşmalı hem de manipüle edici haberlerin sorumsuzca yaygınlaştırılmaması gerektiğini vurgulayan Çelenk, "Yurt dışından, döviz ve faiz üzerinden ülkemize yönelik başlatılan ekonomik kuşatmaya karşı devletimiz ve hükümetimizin doğru hamleleri neticesinde, olumlu sonuçlar alınmaktadır. Fakat etkilerinin tamamen ortadan kalkmasının zaman alması muhtemel olan bu ekonomik savaşta, ülkenin tüm kurum, kuruluş ve fertleri üzerine düşen görevleri yapmalıdır. İş insanları olarak bizler de, hükumetimizin aldığı kararları uygulayarak devletimizin arkasında olduğumuzu göstermek ve elimizi taşın altına koymak zorundayız" dedi. 

Fırsatçı yaklaşımlara tepki 

TÜİK verilerine göre bir önceki yıla oranla yurt içi üretici fiyatlarının ortalama yüzde 32, yurt içi tüketici fiyatlarının ise yüzde 17,9 oranında arttığını vurgulayan Çelenk, "Böyle bir ortamda iş ahlakının gerekliliklerini yerine getirerek yalnızca rutin fiyat düzenlemeleri yapan yerli ve milli perakendeci ve markalarımızla, fırsatçılık, stokçuluk ve karaborsacılık yapan firmaların yan yana zikredilmesini manidar buluyorum. Özellikle piyasadaki dalgalanmayı istismar ederek fırsatçılık yapan firmalarla, ülkemiz için üretim ve istihdam gerçekleştiren işletmelerimizin ayrıştırılmasının büyük bir zaruret olduğunu düşünüyorum. Güçlendirmemiz gereken yerli ve milli markalarımızın, çeşitli iletişim araçları üzerinden manipülatif haberlere sorumsuzca konu yapılmasını, ülke ekonomimize ve toplumsal dayanışmamıza zarar verecektir. Bunun yanında, 'Krizi, fırsatçılık üzerinden fırsata çevirme' anlayışıyla bazı firmaların fiyatlarda artışa gittiğini ya da ürün gramajlarıyla oynayarak 'gizli zam' yaptıklarına yönelik tartışmaları da yakından takip ediyoruz. Bu iddialara konu olan fırsatçı yaklaşımların, kadim Anadolu geleneği olan dürüst ve ahlaklı ticaret mirasıyla ters düştüğünü özellikle belirtmek isterim. Aynı zamanda bu yanlış uygulamaların, toplumda güven duygusunu zedeleyerek, tüketicileri geri çekilmeye yönlendireceğini de unutmamak gerekir. Dolayısıyla firmalarımızı, bu dönemde tüketiciyi zor durumda bırakacak bu tarz hamlelerden kaçınarak, ticarette dürüstlük ve şeffaflığı elden bırakmadan hareket etmeye davet ediyoruz.” 

İHA