Kök hücrelerin vücutta hücrelerin ilk hali olduğu, sonsuz çoğalabilme özelliğiyle diğer tüm hücrelere dönüşebilme kapasitesine sahip bir canlı oluşturabildiğini belirten Öztürk, aslında kök hücreler erişkin bir bireyin tüm dokularında bulunur ve görevi hasarlanan dokuyu tamir ettiğini kaydetti. Öztürkmen, yaşla birlikte belirli bölgelerdeki dokularda kök hücre sayısının azaldığını, bunun sonucunda hasarlanan dokunun kendini yeterince onaramadığını belirterek, "Teknolojinin gelişmesi ve tıpta yaygın olarak kullanılması sonucu belirli kök hücre edilmekte ve hasarlanan dokulara verilerek onarım sağlanmaktadır" dedi.

Kök hücrenin bu eşsiz onarım ve yenileme özelliği özellikle estetik alanında plastik cerrahların en büyük silahlarından biri haline geldiğini ifade eden Dr. Öztürkme, "Yaşlanmanın doğası gereği ciltte kolajen ve elastin lifleri azalmakta bu da ince kırışıklıkların oluşmasına, ciltte sarkmalara sebep olmaktadır. Özellikle el, yüz ve dekolte bölgesindeki ciltte yaşlanmanın etkilerini bu tedaviyle geri çevirebilmekteyiz. Ayrıca ellerde güneş ve yaşlanma sonucu oluşan lekelenmeler, sivilce izleri, yanık izleri ve herhangi bir sebeple oluşmuş çoğu izde kök hücre tedavisiyle başarılı sonuçlar elde edilmektedir. Saç dökülmelerinin önlenmesi, daha canlı ve gür saç yapısı sağlamak amacıyla da sıkça kullanılır" diye konuştu.

Estetik cerrahide en sık yağdan veya kemik iliğinden üretilen kök hücrelerin kullanıldığını kaydeden Dr. Öztürkmen, "Kök hücre vücudumuzda tüm dokularda bulunmakla birlikte sadece birkaç dokudan elde edilebilir. Biz en çok yağ dokusundan kök hücre elde etme yöntemlerini tercih etmekteyiz. Yağ dokusunda kemik iliğine oranla sayıca daha fazla kök hücre bulunması, kolay elde edilebilir olması ve işlem sonrası derlenme süresinin daha kısa olması nedeniyle tercih edilir. Bu tedavi için herhangi bir yaş sınırlaması yoktur. Tüm yaş gruplarında güvenle uygulanabilir" dedi.

Uygulamanın kendi dokularımızdan üretildiği için risk taşımadığını ifade eden Özel Hatem Hastanesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Op.Dr. Nesrin Gümüş Öztürkmen, "Kök hücre elde etme işlemleri ameliyathane koşullarında steril şartlarda gerçekleştirilmesi gereken işlemlerdir. Yağ alınacak bölge uyuşturularak alınan dokular özel yöntemlerle kök hücreler ayrıştırılır. Elde edilen serum gerekli görülen bölgelere enjekte edilir. Tek seferlik bir uygulamadır. Kalıcılığı uzun sürer. Alınması gereken yağ dokusu ihtiyaca göre belirlenir. İşlem sonrası hastanede kalma gerektirmez. Morluk ve şişlik çok nadiren görülür. Tamamen kendi dokularımızdan üretildiği için alerji riski yoktur ve herhangi bir yan etkisi bulunmamaktadır" ifadelerini kullandı.

 

DHA