Elazığ depremi bize bir kere daha deprem anında hasar gören yapıların tümünün çok eski veya hiçbir mühendislik hizmeti almayan yapılar olduğunu gösterdiğini belirten TMMOB’a bağlı Jeoloji Mühendisleri Odası Gaziantep önceki dönem Başkanı Sinan Arslanoğlu, bu bağlamda bizim 1999 yılından önce imalatı yapılan yapıların her birisini için gerekli tatkiklerin yaptırılması gerekliliğini gösterdi.

Adıyaman, Kahramanmaraş ve Gaziantep’in riskli bölgede yer aldığını belirten Arslanoğlu, Gaziantep genelinde Nurdağı ve İslahiye ilçesinden başlayarak ivedilikle mikrobölgeleme etüdlerinin hazırlanması gerektiğini belirtti. Gaziantep’te zemin etüdlerinin denetlenmesi gerektiğini belirten Arslanoğlu, “Zemin etüdlerinin denetimin yapacak ehil jeoloji mühendislerini belediyelerin imar müdürlüklerinde istihdam etmemiz gerekmektedir” dedi.

İVEDİLİKLE MİKROBÖLGELEME ETÜDLERİ HAZIRLANMALI

Elazığ'da meydana gelen 6,8 büyüklüğündeki depremin ardından Türkiye’nin deprem ülkesi olduğu gerçeğini bir kez daha hatırlattı. Elazığ depremi bize bir kere daha deprem anında hasar gören yapıların tümünün çok eski veya hiçbir mühendislik hizmeti almayan yapılar olduğunu gösterdiğini belirten TMMOB’a bağlı Jeoloji Mühendisleri Odası Gaziantep önceki dönem Başkanı Sinan Arslanoğlu, bu bağlamda bizim 1999 yılından önce imalatı yapılan yapıların her birisini için gerekli tatkiklerin yaptırılması gerekliliğini gösterdi.

Adıyaman, Kahramanmaraş ve Gaziantep’in riskli bölgede yer aldığını belirten Arslanoğlu, Gaziantep genelinde Nurdağı ve İslahiye ilçesinden başlayarak ivedilikle mikrobölgeleme etüdlerinin hazırlanması gerektiğini belirtti. Gaziantep’te zemin etüdlerinin denetlenmesi gerektiğini belirten Arslanoğlu, “Zemin etüdlerinin denetimin yapacak ehil jeoloji mühendislerini belediyelerin imar müdürlüklerinde istihdam etmemiz gerekmektedir” dedi.

ADIYAMAN, KAHRAMANMARAŞ VE GAZİANTEP RİSKLİ BÖLGEDE YER ALIYOR

Elazığ'da meydana gelen 6,8 büyüklüğündeki depremin ardından Türkiye’nin deprem ülkesi olduğu gerçeğini bir kez daha hatırlattı. Adıyaman, Kahramanmaraş ve Gaziantep’in riskli bölgede yer aldığını belirten Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne (TMMOB) bağlı Jeoloji Mühendisleri Odası Gaziantep önceki dönem Başkanı Sinan Arslanoğlu, “Depremin meydana geldiği Doğu Anadolu Fay Zonu (DAFZ), Karlıova‘dan başlayan ve 580 km boyunca ve Gaziantep Merkezin 45 km etrafından geçen İslâhiye ve Nurdağı’n merkezlerinden geçerek Antakya‘ya doğru uzanan 4-25 km genişlikteki aktif bir deformasyon kuşağıdır. Literatürde 6 ayrı segmente ayrılan DAFZ; Karlıova-Bingöl fayı; 65 km, Palu-Hazar fayı; 50 km, Hazar-Sincik fayı; 85 km, Çelikhan-Gölbaşı fayı; 50 km, Gölbaşı-Türkoğlu fayı; 90 km, Türkoğlu-Antakya fayı; 145 km segmentleridir. DAFZ  boyunca bu fay segmentlerinde büyüklüğü 6.7 ile 7.5 arasında değişen birçok deprem geliştiğini ve ağır hasarlara neden olduğunu, tarihsel deprem kayıtlarına göre bilmekteyiz.

Doğrultu atımlı bir fay olarak çalışan DAFZ genel itibariyle büyük ölçekte bir  deprem olduktan sonra enerjisini boşalttığı düşünülür ancak tam aksine segment uçları birbirinin tetiklemekte, sıralı şekilde segmentlerde deformasyon miktarları artmıştır.20 ocak 2020 Elâzığ’da olan 6.8 şiddetindeki deprem, Gaziantep doğrudan etkileyecek olan ve 500 yıldır suskun olan ve büyük sismik boşluk olan  Gölbaşı-Türkoğlu ve Çelikhan-Gölbaşı  segmentlerinin gerilmesini artırdığını düşünmekteyiz. Şuanda en riskli bölge Çelikhan –Gölbaşı segmentini etkilediği Adıyaman, Kahramanmaraş ve Gaziantep’dir. Bu hatların yaklaşık uzunluğuna bakıldığında magnitüd olarak 7 üzerinde bir deprem üretme potansiyeli çok yüksektir. Bu şiddette bir deprem yaklaşık 40 atom bombasını şiddetinde enerji ortaya çıkaracak ve doğrudan şehrimizin de içinde bulunan bölgedeki diğer illeri direk etkileyecektir” ifadelerini kullandı.

DEPREM HASAR GÖREN YAPILARIN HİÇBİR MÜHENDİSLİK HİZMETİ ALMADIĞINI GÖSTERDİ

Elazığ depremi bize bir kere daha deprem anında hasar gören yapıların tümünün çok eski veya hiçbir mühendislik hizmeti almayan yapılar olduğunu gösterdiğini belirten Arslanoğlu, “Elazığ depremi bize bir kere daha deprem anında hasar gören yapıların tümünün çok eski veya hiçbir mühendislik hizmeti almayan yapılar olduğunu gösterdi. Bu bağlamda bizim 1999 yılından önce imalatı yapılan yapıların her birisini için gerekli tatkiklerin yaptırılması gerekliliğini gösterdi” dedi.

GAZİANTEP’TE MİKROBÖLGELEME ETÜDLERİ HAZIRLANMALI

Gaziantep genelinde Nurdağı ve İslahiye ilçesinden başlayarak ivedilikle mikrobölgeleme etüdlerinin hazırlanması gerektiğini belirten Arslanoğlu, “Gaziantep genelinde Nurdağı ve İslahiye ilçesinden başlayarak ivedilikle mikrobölgeleme etüdlerinin hazırlanması gerekmektedir. Mikrobölgeleme etüdleri ;En genel tanımıyla, mevcut veya yeni açılacak yerleşim alanlarındaki tüm tehlikeleri belirlemek, yerel zemin ve tehlike koşullarının yansıtıldığı haritaların üretilmesi amacıyla arazinin jeolojik açıdan modellemesi ile ilgili her türlü araştırma, analiz ve sentezleri içermektedir. Belirlenen arazi kullanımı ilkeleri doğrultusunda, afet risklerini en aza indirmek amacıyla yerel zemin durumunun dikkate alındığı afet tehlikelerini ortaya koyan büyük ölçekli (1/5000 veya daha büyük) afet tehlike haritaları olarak tanımlanır ve günümüzde tüm tehlike ve riskleri dikkate alan senaryolar ile kentsel yenileme ve dönüşüm planlamasına girdi sağlayan çalışmalardır” dedi.

ZEMİN ETÜDLERİ DENETLENMELİ

Gaziantep’te zemin etüdlerinin denetlenmesi gerektiğini belirten Arslanoğlu, “Cumhurbaşkanımız Elâzığ’da zemin etüdleriniden hemen sonra inşaatlara başlanacaktır sözü bize sayın cumhurbaşkanımızın bu konuya ne kadar önem verdiğini net olarak açıkladı. Ancak Gaziantep ilimizde hala ilçe belediyelerinde zemin etüdlerinin kontrolü yapılmamakta, saha çalışması yapılmadan formata uygun olmayan zemin etüdleri denetimsiz şekilde belediyelerden kabul görüp tüm yapılar denetimsizce yapılan zemin etüdleri ışığında yapılmaktadır. Bu anlamda zemin etüdlerinin denetimin yapacak ehil jeoloji mühendislerini belediyelerin imar müdürlüklerinde istihdam etmemiz gerekmektedir” diye konuştu. BAHRİ UÇAR