ABD, Rusya, Çin, AB ve siyonist terör devleti İsrail’in İslam dünyasına karşı acımasız bir savaş yürüttüğünü söyleyen Gök, “küresel emperyalizm nedeniyle küresel yoksulluk ve açlık büyürken, iç savaşlar ve insani krizler derinleşiyor. Orta Afrika, Sudan, Irak, Somali, Çeçenistan ve diğer birçok İslam ülkesinde emperyalizmin ve işbirlikçilerinin sebep olduğu ağır insan hakları ihlalleri, ölümcül saldırılar yaşanıyor. Son 25 yılda savaşlarda 12,5 milyon Müslüman yaşamını yitirdi. Bu küresel çaplı soykırımın müsebbibi ya da faili emperyalist sömürü düzenidir.

Gaziantep Memur-Sen İl binasında gerçekleştirilen toplantıda konuşan Başkan Gök genelde İslam dünyasına karşı yapılan haksızlıklara değinirken özel olarak ta Filistin sorununa değindi. Gök, “Filistin halkı, 70 yıldan fazla bir süredir Siyonist işgal güçlerinin sistematik soykırımına maruz kalıyor. Mescid-i Aksa işgal edilmiş ve yıkım tehdidi altında” diye konuştu.

ABD, Rusya, Çin, AB ve Siyonist terör devleti İsrail’in İslam dünyasına karşı acımasız bir savaş yürüttüğünü söyleyen Gök, “küresel emperyalizm nedeniyle küresel yoksulluk ve açlık büyürken, iç savaşlar ve insani krizler derinleşiyor.” Dedi.

 “10 Aralık İnsan Hakları günü nedeniyle bazı rakamlar vermek istiyorum” diyen Gök” Bugün dünyada 66 ülkede savaş ve çatışma yaşanırken ölen her 4 kişiden 3'ünü siviller oluşturuyor. 2018'de savaş ve çatışmalarda 12 binden fazla çocuk yaşamını yitirdi. BM’nin tespitlerine göre geçen yıl ölen ve yaralanan 24 binden fazla çocuğa karşı ağır hak ihlallerinin nedeni çocukların savaşçı olarak kullanılması, cinsel şiddete maruz kalması ve hastane ya da okullara saldırılar düzenlenmesi olarak karşımıza çıkıyor.” Dedi.

Dünyada açlık, yoksulluk ve savaşlar nedeniyle 70 milyon insanın mülteci durumunda yaşadığına değinen Gök Batı’da yükselen ırkçılık ve göçmen düşmanı politikalarla göçmenlere sistematik saldırıların arttığını belirtti.

Gök sözlerine şöyle devam etti:

“İslam dünyası ise Sykes-Picot düzeniyle birbirine düşman kılınmış, etnik, dini, mezhebi fay hatlarıyla tuzaklanmış olmanın ağır sonuçlarını yaşıyor. Filistin halkı, 70 yıldan fazla bir süredir Siyonist işgal güçlerinin sistematik soykırımına maruz kalıyor. Mescid-i Aksa işgal edilmiş ve yıkım tehdidi altında.

Emperyalist paylaşımın son dönemdeki en kanlı sahnesi Suriye, ABD ve koalisyon güçleri ile Rusya, İran ve Esed rejimi saldırılarıyla kan gölüne dönmüş durumda. Yüzbinlerce kişinin öldüğü, 5 milyon 700 bin kişinin ülkesini terk etmek zorunda kaldığı Suriye’de ABD öncülüğündeki koalisyon güçleri Eylül 2014’ten bu yana 900’ü çocuk ve 700’ü kadın olmak üzere 3 binden fazla sivili katlederken; Rusya, Eylül 2015’ten bugüne yaklaşık 2 bini çocuk  7 binden fazla sivili katletti. Esed rejimi ise 2011'den bu yana 173'ü çocuk 14 bin 131 kişiyi işkencelerde öldürdü. 2018'de Suriye’de 1. 437'si çocuk 19 binden fazla insan yaşamını yitirdi.

Mısır’da Sisi cuntasının hapishanelerinde her yaştan kadın-erkek binlerce kişi işkence ya da kötü koşullar nedeniyle hayatlarını kaybediyor, tiyatroya dönüşmüş olan, sözde yargılamalarla idam ediliyor. Yakınlarının ve avukatlarının görüşmelerine izin verilmiyor. Sözde demokrat Batı’nın ikiyüzlülüğü Mısır’da yaşananların dünya kamuoyunda tartışılmasını bile engelliyor.

Komünist Çin rejimi, İspanyolların Endülüs’te yaptığı fiziki ve kültürel soykırımın benzerini Doğu Türkistan’daki Müslüman Uygur kardeşlerimize karşı gerçekleştiriyor. Tesettür başta olmak üzere oruç, hac ve benzeri ibadetler bile yasaklanmış durumda. Özellikle kadınlar uydurma sebeplerle tutuklanıp çeşitli taciz ve işkencelere maruz kalıyorlar. 28 toplama kampında tutulan 1 milyondan fazla Uygur Türkü, ideolojik programlarla kültürel, dini ve etnik yönden asimile ediliyor. Kampların dışında kalanlar ise evlerine yerleştirilen ve birlikte yaşamak zorunda bırakıldıkları Çinli erkekler üzerinden baskı görüyor. Doğu Türkistanlı kardeşlerimizin 1 den fazla çocuk sahibi olması yasak. Eğer 1 den fazla çocuk sahibi olunursa aileye ödeme imkanı olmayan çok yüksek meblağda para cezası veriliyor ve baba tutuklanıp en ağır şekilde cezalandırılıyor. İşkence ve idam cezası karşısında Doğu Türkistanlı kardeşlerimizin hiçbir hak arama imkânı da bulunmuyor 

Yemen'de çatışmalarda bugüne kadar on binlerce kişi öldü ve milyonlarca kişi açlıkla boğuşuyor. Açlık nedeniyle, beş yaş altı 85 bin çocuk öldü.

Arakan halkı dünya tarihinde ender görülen bir soykırıma maruz kalırken, Keşmir 70 yıldır kanayan yara olmaya devam ediyor. Afganistan’da binlerce kişi ABD tarafından katledilirken, Pakistan’da siviller ABD’nin saldırılarına uğruyor. Libya’da emperyalist güçler BM’nin tanıdığı meşru yönetime karşı Hafter güçlerini destekleyerek bir iç savaşı körüklüyor. Orta Afrika, Sudan, Irak, Somali, Çeçenistan ve diğer birçok İslam ülkesinde emperyalizmin ve işbirlikçilerinin sebep olduğu ağır insan hakları ihlalleri, ölümcül saldırılar yaşanıyor. Son 25 yılda savaşlarda 12,5 milyon Müslüman yaşamını yitirdi. Bu küresel çaplı soykırımın müsebbibi ya da faili emperyal sömürü düzenidir.” 

FATMA ÇAN