Gaziantep Üniversitesi’nin (GAÜN), Global HealthUnion of MedicalCare an ReliefOrganizations'ın (UOSSM) katkılarıyla Mavera Kültür Merkezi’nde düzenlediği kongrede katılımcılara hitap eden Vali Gül, Türkiye’nin din, dil,mezhep ayrımı gözetmeksizin geçmişte olduğu gibi bugün de tüm mazlumlara kucak açtığının altını çizdi.

Gül,“Geçmiş tarihlere baktığınızda Türkiye’nin her türlü mazluma kucak açtığını görürsünüz.  500 yıl önce gerek Yahudilerle ilgili meselelerde, gerek Bulgaristan’dan gelen Türklerle ilgili gerekse Kuzey Irak’tan gelen Kürtlerle ilgili meselelerde de bu kucaklayıcı tavrı gösterdiğini görürsünüz.Şimdide Suriye ile ilgili de bu tutum ve davranışı sürdürmüş, sen türkmensin, sen kürtsün sen arapsınayrımını yapmadan mazlumu mazlum olarak kabul ederek kucaklamış, korumuştur” dedi.

Türkiye’nin tüm bunları yaparken kendi güvenliğini tehdit eden durumlara karşı da kırmızıçizgisininbulunduğuna dikkat çeken Gül konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Biz insanı boyutta yapmamız gerekeni yaparken başka ülkeler bu karışıklıktan istifade ederek bizim ve bölgenin güvenliğini ilgilendiren küçük küçük devletçikler kurmakla uğraşıyor. İnsanlar zulüm altında inlerken, biz bu insanlara elimizi uzatırken birileri sınırımızın hemen yanında kukla devletçikler kurma derdinde. Türkiye Cumhuriyeti sınırında kukla devletçiklere müsaade etmez.  Türkiye Cumhuriyeti meselelere insani boyutta bakar ama mesele kendi güvenliği olduğu zaman kırmızıçizgileri var. Kendi güvenliğimiz söz konusu olduğu zaman bir şey yokmuş gibi davranma şansımız yok”

Konuşmasında özellikle akademisyen ve araştırmacılara seslenen Gül, “Sizlerden beklentimiz meseleleri doğru tespit ederek tarihe o şekilde not düşmenizdir. Türkiye meselelere etnik pencereden bakmayıp tamamen insani boyuttan bakarken bunun hakkını sizin vermeniz lazım.  Genelde Türkiye yapılan şey teşekkür, takdir, Türkiye’nin yaptığı göç politikasının çok iyi olduğunun ifade edilmesi” diye konuştu.

İnsanlığın üç önemli önceliği;  güvenlik, barınma ve beslenme

Konuşmasında göçün sonuç olduğunu vurgulayan Gül, “İnsanlığın üç önemli önceliği güvenlik, barınma ve beslenmedir. Bu bir sonuç, sebeplerini ortadan kaldırmak lazım. Özelde Suriye üzerinde genelde tüm dünyada eğer insanların barınma, güvenlik ve beslenme ihtiyacını ortadan kaldırmazsanız göçler devem eder edecek. STK’ların akademisyenlerin bakış açısına baktığımızda olayların sebebine değil sonucuna odaklandıklarını görüyoruz. Göç eden insanlar gittikleri ülkeyeentegre olsunlar.  Geldikleri ülkede yeni bir hayatları olsun, yeni bir sayfa açsınlar. Teoride kulağa hoş gelen bu düşünce pratikte olmazı zor olan bir şey. Bizim isteğimiz sebepler ortadan kalkarak insanlar kendi ülkelerinde bağımsız, özgür ve güvenli bir şekilde yaşamaları, bunu yaparken de bütün dünyanın buna katkı sunması.

Gaziantep modeli üzerine de değerlendirmelerde bulunan Gül, “Sayın Cumhurbaşkanımızınımtalimatlarını en iyi uygulayan şehirlerden birisi Gaziantep.Konuyla ilgili şehir kenetlendi,  her bir koldan faaliyete geçildi. Belediyelerde göç birimleri, ticaret, sanayi ve esnaf odalarında Suriye masaları oluşturuldu. Türkiye, Gaziantep, burada, ticaret yapmak, çalışmak, hayatını idame ettirmek isteyenlere kurallara uymak şartıyla sorunlar ortadan kalkana kadar kucağını açtı, açmaya devam edecek. Ama bu sorunun ortadan kalkması lazım ve buna bütün dünyanın katkı sunması gerekiyor.  Teröre benim teröristim iyi seküler olması şartıyla dünyada bütün terör faaliyetlerini yapabilir demek en hafif tabiriyle vicdansızlıktır. Terör terördür, terörist teröristtir. Bütün dünyanın zalimlere teröristlere ortak tavır koyması lazım ve bunu birlikte çözmesi lazım” şeklinde konuştu.

Dünyadaki adaletsiz gelir dağılımına dikkat çeken Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, ise “Koruyucuve önleyici tedbir almazsanız, eğer dünyadaki adalet sistemini yerine getirmezseniz bu tarih boyuncu devam etmiştir ve devam edecektir.  Göç, insani, siyasi olduğu kadar ekonomik en büyük zorluklardan bir tanesidir. Bu dünyada gelir dağılımı adaletsizliği devam ettiği sürece bu sorun devam edecektir. Bir çocuk beş yaşına gelmeden temiz su bulamadığı için ölüyorsa eğer bu göç devam edecektir. Zenginle fakir arasındaki bu makas devam ettiği sürece bu göç devem edecektir. Dünyanın bir tarafı obezite ile mücadele ederken bir tarafı yiyecek ekmek bulamıyorsa bu göç devam edecektir. Adalet en önemli meseledir. Ve hala dünyanın adalete ihtiyacı vardır” ifadelerini kullandı.

Dünyanın büyük bir göç ve mülteci sınavından geçtiğini aktaran Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Gür, bu sınavdan Türkiye’nin, Gaziantep’in ve Gaziantep Üniversitesi’nin ciddi bir sınav vererek başarıyla üstesinden geldiğini söyledi.

Gür, “Göçü bir travma olarak değil, birlikte koordine edilecek gelecekte ortak imar edilecek bir gelişme olarak görüyoruz. Amerika ve Kanada göç ülkeleridir. Göç iyi koordine edildiği takdirde dünyada ciddi gelişmeler kaydedilir. Suriye meselesine baktığımızda bize misafir gelen kardeşlerimizi her zaman gelecekte birlikte Ortadoğu’yu ve dünyayı inşa edecek kardeşlerimiz olarak görüyoruz. Suriyeliler mülteci olarak değil kardeşimiz olarak görüyoruz o yüzden de onlara olan davranış ve tutumlarımız onlarla ilişkilerimiz misafire nasıl davranıyorsak öyledir” dedi.

Göçmen, ve mültecilerin sağlık, hukuk, toplumsal ve kültürel sorunlarının ele alındığı ve24 ülkeden 265 akademisyen ve araştırmacının katılımıylagerçekleştirilen kongre, 17 Ekim'de sona erecek.

 BÜLTEN