Gaziantep’in Suriyeli sığınmacılara yönelik yaptığı insanı yardımları ele alan ikili, mültecilerin bir an önce Suriye’ye geri dönmesi için güçlü bir çalışma içerisine girilmesi gerektiği konusunda görüş birliğine vardı.  Ziyarette konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, “Suriyeli mültecilerle ilgili Avrupa ülkelerinin çok daha hızlı ve çok daha güçlü desteğini vermesi gerekiyor. Maalesef Japonlardan aldığımız desteği Avrupa Birliğinden alamadık” dedi. Gaziantep’e yapmış olduğu ziyaretten memnun olduğunu dile getiren Birleşik Krallık Ankara Büyükelçisi DominickChilcott ise, “Birleşik krallıkta Türkiye’nin Suriye’de gerçekleştirilen sivil savaş nedeniyle yoğun bir şekilde aldığı mülteci akınına kapılarını açmış olması sadece Türkiye devletinin değil Türk halkının cömertliğini göstermesinden takdir duyuyoruz” ifadelerini kullandı.

ŞAHİN: BÜYÜK BİR HAKSIZLIK YAPILIYOR

Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, “Dünya zor bir dönemden geçiyor. Bölgede yaşananları yerinde görmeniz bizim açımızdan çok önemli. Çok hızlı çözüm odaklı yeni bir dünyaya ihtiyacımız var.  Bu konuda İngiltere ile Türkiye arasında sağlıklı ilerleyen bir süreç var. Bölge ve şehir için birlikte neler yapılabilir özellikle mülteci ve göç yönetiminde daha güçlü politikalar nasıl üretilebilir? Mültecilerin geri gönderilmesi nasıl sağlanabilir? Fırat Kalkanı operasyonuyla oluşan güvenli hatta mültecilerin geri dönmesini teşvik edecek duruşu nasıl sağlayabiliriz? Bu soruların yanıtı aramak için sizin burada olmanız çok kıymetli. Üzerinden 8 yıl geçti, en büyük göç hareketine karşı, önce acil eylem planı hazırladık. ‘Aylan bebekler ölmesin, Akdeniz ölüm denizi olmasın’ diye çok büyük fedakarlıklar yaptık.  Sürdürülebilirlik denen bir durum var. Yükün paylaşılması lazım. Fırat Kalkanı operasyonuyla birlikte oluşan güvenli bölge üzerinden mültecileri bir an önce ülkelerine göndermemiz gerekiyor. Şu ana kadar 240 bin mülteci evlerine döndü. Bir Cerablus örneği yaşadık. Cerablus’ta hayatı normalleştirdiğiniz zaman 3 bin olan nüfus 100 bin oldu. Münbiç’te oluşturulan güvenli hat üzerinden 400 bin kişinin dönmesini bekliyoruz.  Avrupa ülkelerinin çok daha hızlı ve çok daha güçlü desteğini vermesi gerekiyor. Maalesef Japonlardan aldığımız desteği Avrupa Birliğinden alamadık. Daha bunlar yeni yeni konuşulmaya başlandı. Birleşik Krallıkla birlikte daha güçlü projeler üretmemiz, çok daha güçlü çalışmalar yapmamız gerekiyor. Ortak sorunlara karşı ortak çözüm üretelim. Böylesi bir sorunu bir ülkenin tek başına çözmesini beklemek büyük bir haksızlık. Bu konuda herkesin elini taşın altına koyması, gerekli desteği vermesi gerekiyor” dedi.

ŞU AN, İŞBİRLİĞİ VE GÜÇ BİRLİĞİ ZAMANI

Yerel yönetim olarak 500 bin mültecinin temel ihtiyaçlarını karşılamak için daha fazla yol, su, konut ve altyapı üzerine projeler ürettiklerini söyleyen Şahin, şöyle devam etti: “Bütün yük yerel yönetimler üzerinde, ancak destekler sivil toplum kuruluşları üzerinden veriliyor, yerel yönetimlere destek gelmiyor. Yeni dönemde bu konuları masaya yatırmamız ve bu yükü kaldıran birimlere yerel yönetimlere çok daha kuvvetli desteğin verilmesi gerektiğini görüyoruz. Bir an önce geri dönüşü sağlamamız lazım. Oradaki kaosu sonlandırarak bölgede güvenli hat oluşturulması gerekiyor. Bu bölge rahat olmazsa Avrupa rahat olmaz, bu bölge güvenli olmazsa Dünya güvenli olmaz, Avrupa güvenli olmaz. Liderlerin hızlı bir biçimde ortak karar alması gerekiyor. Şu an, işbirliği ve güç birliği zamanı. Bölgede her ülkenin farklı bir hesabı var, o hesaplar çok olunca çözüm geç oluyor. Amerika Birleşik Devletleri gibi koca bir devletin ağır silahlarla terör örgütlerini desteklediği bir dönem geçiriyoruz, Türk halkı bunu izliyor, bir NATO ülkesinin bunu nasıl yaptığını anlamakta zorlanıyor.”

DÜNYA’YA DAHA FAZLA ANLATMAMIZ GEREKİYOR

Çingene kızının eksik olan 12 parçasının tamamlanarak yuvasına döndüğünü kaydeden Başkan Fatma Şahin, “Cumartesi günü Kültür ve Turizm Bakanımız Mehmet Ersoy, parçaların lansmanını yapacak. Kültür ve sanat merkeziyiz, ekonomi ve sanayi şehriyiz. Yeni dönemde İngiltere’den Türkiye’ye gelen turistlerin bölgeye, Gaziantep’e gelmesini sağlamanızı istiyorum. Burada büyük bir hazine var, kültürel bir miras var. Bunu yapabilirsek çok daha hızlı bir normalleşen bir Dünya’yı başarabiliriz. Çünkü insanlar tanımadığının, bilmediğinin düşmanıdır, daha çok bir araya gelmemiz, daha çok bölgeye turistleri getirmemiz ve bölgenin güzelliğini Dünya’ya daha fazla anlatmamız gerekiyor. ‘Uzaklarda Arama’ ve ‘Şimdi Gaziantep‘e Gelme Zamanı’ adıyla iki kampanyamız var. Büyükelçim kampanyamıza uydu buraya geldi” diye konuştu.

CHİLCOTT: DÜNYA’DA MİLLİYETÇİLİK VE OTORİTERLİK ARTIYOR

Başkan Şahin’e sıcak karşılamadan ötürü teşekkür ederek sözlerine başlayan Birleşik Krallık Ankara Büyükelçisi DominickChilcott, “Gaziantep’te olmak benim için bir keyif. Uzun samandır böylesi bir ziyareti düşünüyordum, bu benim için ilk ziyaret.   1980’li yıllarda Türkiye’de görev yaptığım sıralarda bana asistanlık yapan bayan meslektaşım Gaziantepliydi, Gaziantep’in ne kadar harika bir şehir olduğundan bahsediyordu. O zamanlar nasip olmadı ama bu ziyaret bu döneme denk geldi. Dünya, zor bir süreçten geçiyor, ülkeler genelinde artan bir milliyetçilik ve otoriterlik görmeye başladık. Çok uzun yıllardır işimize yarayan kurallar, uluslararası hukuk sisteminden uzaklaşmayla karşı karşıyayız. Bir bakıma şanslıyız, Çünkü, Britanya ve Türkiye arasındaki ilişkiler altın çağını yaşıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la İngiltere Başbakanı Theresa May arasında mükemmel seviyede ikili diyalog kurulmuş durumda. Böyle bir seviyede ikili diyaloğun kurulmuş olması hem Ankara’da hem de Londra’daki yönetimlerimizi çok sağlam bir mesaj vermektedir. 

GÖSTERMİŞ OLDUĞUNUZ CÖMERTLİK, ETKİLEYİCİ

Gaziantep’e gelmekteki asıl amacım, Gaziantep’teki mevcut koşulları yerinde görebilmekti, Suriye’den Türkiye’ye gelen inanılmaz sayıdaki mülteci varlığıyla çok başarılı bir şekilde çalışma gerçekleştiriyorsunuz. Bu çalışmaları nasıl yaptığınızı yerinde görmek istedim. Bu bağlamda valimle ve uluslararası sivil toplum kuruluşlarıyla görüştüm. Birleşik krallıkta Türkiye’nin Suriye’de gerçekleştirilen sivil savaş nedeniyle yoğun bir şekilde aldığı mülteci akınına kapılarını açmış olması sadece Türkiye devletinin değil Türk halkının cömertliğini göstermesinden takdir duyuyoruz. Halk olarak hükümet olarak bu çalışmalarınız takdirle karşılıyoruz, göstermiş olduğunuz cömertlik, etkileyici ve tüm dünyaya inanılmaz bir mesaj. Mültecilere yardım etmekle kalmıyorsunuz, bu kadar çok sayıda mülteciyi ağırlayarak bu kişilerin birçoğunun yasa dışı ve düzensiz yollardan Avrupa’ya ve Avrupa ülkelerine geçmesini engelliyorsunuz.  Bunun için özellikle hükümetimizin teşekkürlerini bizzat iletmek istiyorum.

TÜRKİYE TEK BAŞINA BAŞ EDEMEZ

Bölgedeki koşullarla ve mültecilerle baş etmek Türkiye’nin tek başına kaldırması beklenemeyecek kadar büyük bir yük oluşturmaktadır. Türkiye’nin mültecilerin yeniden topraklarına dönmesi konusunda attığı adımları sempatiyle karşılıyoruz. Bu amacınızı ve hedefinizi destekliyoruz.  Uluslararası yardım kuruluşları için Gaziantep bir merkez oldu, bir model oldu. Birçok yardım kuruluşları sizin gibi Suriye’nin kuzeyinde hastane kurulması, insanların ekmek bulması için fırınlara destek verilmesinden tutunda su ve elektrik sistemlerine kadar pek çok projede hizmet veriyor. Biz Birleşik Krallık olarak bu kuruluşların bazılarına maddi destek sağlıyoruz.

3 MİLYAR AVROLUK BİR YARDIM YAPTIK

Kesinlikle yerel yönetim olarak insanı yardıma müdahale edebilmek için karşı karşıya olduğunuz sınamaları açıkça ifade etmekte haklısınız. Bu konuda çok önemli çalışmalar yapıyorsunuz, bu çalışmaları yakından gördükçe sizlere olan takdirim artıyor. Birleşik krallık olarak bizim de Suriye’deki iç savaştan kaynaklanan insanı krizden etkilenen Türkiye’deki, Suriye’deki, Ürdün’deki Suriyelilere yardım bugüne kadar verdiğimiz insanı yardım boyutuna ulaşmış durumda.  2011 yılından bu yana 3 milyar avroluk bir yardım yaptık. Biz de elimizden geleni yapıyoruz” dedi.

DAHA GÜÇLÜ ÇALIŞMALAR YÜRÜTECEĞİZ

Suriye’de yakın bir zamanda tam bir barışın sağlanacağını düşünmediğini belirten Büyükelçi DominickChilcott, şöyle konuştu: “Önümüzdeki 1-2 yıl içerisinde bölgede istikrarın ve barışın sağlanabileceğini zannetmiyorum. Halkın genel isteklerini adil bir şekilde yansıtan bir hükümetin olmadığı bir Suriye’de  istikrar sağlanmasının mümkün olabileceğini düşünmüyorum. Rejim güçleri pek çok şehirde yürütülen savaşı kazanmakta, BM çalışmaları engellenmektedir. Genel seçimler adil ve dürüst bir şekilde yapılabilse farklı bir hükümet gelecektir. Hükümet muhakkak ki değişecektir. İlk bakışta Esat ülkedeki kontrolünü devam ettirdiği sürece istediğimiz barışçıl, güvenli ve istikrarlı bir ortamı yakalamamız en azından 1-2 yıllık süreçte çok olası görülmüyor. Ama bu bizi yıldırmamalı, ortak çalışmaları daha güçlü bir şekilde yürüteceğiz.

KAMPANYALARINIZI MEMNUNİYETLE DESTEKLERİM

Yürüttüğünüz kampanyalarına memnuniyetle destek veririm. Türkiye ile Birleşik Krallık arasında kurulan mükemmel diyaloğun önemli bir ayağı insan ve insanlar arasındaki ilişkilerden kaynaklanıyor. İki ülke arasında canlı ticaret ilişkilerin de olması çok önemli krallık olarak Türkiye’nin ikinci ihracat pazarı konumundayız. İnsanla insan arasındaki ilişki bunların içerisinde çok önemli yer tutuyor. Turizm açısından güçlendirmeyi elimizden geldiği kadarıyla destek vermek isterim. Seyahat acentelerinin verdiği rakamlara göre, Türkiye’ye gelen Britanya turist sayısı 2,5 milyon civarında olacak. 2019 yılında bu rakam daha da aratacaktır. Turist deyince hep sahil kesimlerine Fethiye’ye, Marmaris’e gidiyorlar, onları Gaziantep’e gelmeye ikna etmeliyiz.”

Konuşmaların ardından Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Şahin, Birleşik Krallık Ankara Büyükelçisi Chilcott’a günün anısına hediye takdim etti.

BÜLTEN