Salgının ilk günlerinden itibaren, paniğe kapılmadan her adımı planlayarak esnek ve dinamik politikalar uyguladıklarını kaydeden Varank, “Attığımız koordineli adımlar ve talepteki toparlanmayla birlikte, Haziran’dan itibaren reel sektör canlanmaya başladı. Organize sanayi bölgelerimizin Eylül ve Ekim elektrik tüketimi verileri, pandemi döneminin kayıplarını telafi ettiğimizi gösteriyor. İmalat sanayinde siparişler, üretim, kapasite kullanım oranları ve ihracatta güçlü bir iyileşme var. Ocak-Ekim döneminde; Reel sektörün yatırım talebi, geçen senenin aynı dönemine kıyasla yüzde 21 arttı; 159 milyar liralık sabit yatırım için 8 bin 396 teşvik belgesi düzenledik. Organize sanayi bölgelerimizde 762 yeni fabrika üretime başladı. Üretime geçen sanayi işletmesi sayısı yüzde 14’lük artışla 12 bin 259’a ulaştı. Bugün itibarıyla, sanayi bölgelerinde 3 bin 978 tesisin inşaatı devam ediyor. Yatırımlardaki bu güçlü iştah, reel sektörün Türk ekonomisine olan güveninin en temel göstergelerinden birisi” ifadelerini kullandı.
Varank şöyle konuştu:

“2023’e giden yolda hedeflerimiz çok net. Mili Teknoloji Güçlü Sanayi vizyonumuzla; katma değerli üretim öncülüğünde büyümeyi teşvik edecek politikalara hız kazandırıyoruz. Geçen sene açıkladığımız Sanayi ve Teknoloji Stratejisini hayata geçirmek üzere önemli atılımlar gerçekleştirdik. Sanayi ve teknoloji politikalarımızı en üst düzeyde yönetmek ve yönlendirmek üzere, Sanayileşme İcra Komitesini kurduk. 2019’da kurduğumuz; Yapay Zekâ, Kutup Araştırmaları ve Raylı Ulaşım Teknolojileri Enstitüleri etki üretmeye başladı. Mobilite, 5G ve İleri Bağlantı Teknolojileri yol haritalarıyla birlikte; Sanayi, Sağlık, Ticaret ve Finansta Dijital Dönüşüm yol haritalarımızı oluşturuyoruz. Ulusal Yapay Zekâ Stratejimizi yakında açıklayacağız.”

Yatırımcılara verilen hizmetlerin hızını ve kalitesini arttırdıklarını belirten Varank, “Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu (YOİKK) aracılığıyla, yatırım iştahını ve öngörülebilirliği artıracak düzenlemeleri hayata geçiriyoruz. Sahadan aldığımız geri bildirimlerle, yatırım teşvik sistemimizde son 1 yılda önemli değişiklikler yaptık. Yatırımcıların vergi indirimi desteği yerine, sigorta primi desteğinden daha fazla yararlanmasının önünü açtık. İlçe bazlı bölgesel teşvik uygulamasını önümüzdeki yıldan itibaren hayata geçiriyoruz. Böylece bağlı olduğu il geneline göre, görece dezavantajlı ilçeleri daha yoğun yatırım teşvikleriyle destekleyeceğiz. İmalat sanayi yatırımlarına sağladığımız KDV iadesi süresini 2 yıl, ilave vergi indirimi desteği süresini de 3 yıl uzattık. Salgın nedeniyle yatırımlarını tamamlamakta zorlanan yatırımcılarımıza, bir yıl ek süre verdik” şeklinde konuştu.

Covid-19 ile mücadelede bilimsel alanda önemli gelişmeler kaydettiklerini söyleyen Varank, “Covid-19 Türkiye Platformu altında aşı ve ilaç alanında 17 proje başarıyla yürütülüyor. Bu projelerde; 167’si STAR Bursiyeri olmak üzere 436 araştırmacımız gece gündüz çalışıyor. Hayvan deneylerini başarıyla tamamlayan 4 aşı adayımızın en kısa sürede klinik deney aşamasına geçmesi için gayret gösteriyoruz. Covid-19 tedavisinde yoğun şekilde kullanılan Favipiravir ilacının etken maddesi, üniversite sanayi işbirliğinde yerli ve milli olarak sentezlendi. Şimdi hastalara şifa dağıtıyor. TÜBİTAK Covid-19 Platformundaki bilim insanlarımız, Ribavirin molekülünün hastalığın tedavisinde etkin olduğunu hayvan deneyleriyle ispatladı. Bu molekülle ilgili Faz-3 klinik çalışma yapmak üzere TİTCK’ya başvuru yapıldı. Yine bilim insanlarımız doğala özdeş Griffithsin molekülünün enfeksiyonu önleyici ve hasta bireylerde saçılımı azaltıcı etkisi olduğunu klinik öncesi tüm deney sonuçlarıyla kanıtladı. Bununla ilgili de TİTCK başvurusu yapıldı” dedi.

Türkiye’nin yerli otomobiline ilişkin olarak Varank, “27 Aralık’ta kamuoyuna tanıttığımız araçlar toplumun tüm kesimleri tarafından beğenildi. Yapılan anketler, halkımızın projeyi destekleme oranının yüzde 95’in üzerinde olduğunu gösteriyor. 18 Temmuz’da inşaatını başlattığımız fabrika, 18 ayda tamamlanacak ve araçlarımız 2022 yılının son çeyreğinde seri üretim bandından inecek. Otomobiller artık ulaşım aracı olmanın ötesinde; elektrikli, otonom, ağa bağlı ve akıllı cihazlara dönüşüyor. Çevre ve emisyon alanında getirilen yeni düzenlemeler de sektörde topyekûn bir reformu zorunlu kılıyor. TOGG’la; çevreye duyarlı bir mobilite ekosistemini hayata geçirecek, otomotiv sektörünün de dönüşümüne katkı sağlayacağız” diye konuştu.